Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) tarafından “Türkiye- Irak İlişkilerinde Yeni Dönem” başlıklı panel düzenlendi.
ORSAM Levant Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan’ın moderatörlüğündeki panele ORSAM Başkan Danışmanı İbrahim Aydın, ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Dr. Bilgay Duman, Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) Politika Geliştirme Direktörü Dr. Tuğba Evrim Maden ve Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Kutluhan Yayçılı konuşmacı olarak katıldı.
Moderatör Oytun Orhan, ORSAM konferans salonunda gerçekleştirilen paneli, Irak’la ilişkilerde “güvenlik başta olmak üzere enerji, ekonomik ve siyasi boyutun” önemine işaret ederek başlattı.
ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Dr. Bilgay Duman, Irak’taki Kalkınma Yolu Projesi’nin “yalnızca ekonomik değil, bölgesel sonuçları” olabileceğini söyledi.
Kızıldeniz’deki durum ve Avrupa enerji krizi gibi uluslararası gündemi meşgul eden mevcut dünya krizlerini örnek gösteren Duman, Kalkınma Yolu’nun “küresel öneminin” de arttığını vurguladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Irak’taki temaslarına da değinen Duman, bu gelişmelerin Ankara ve Bağdat için olumlu sonuçları olabileceğinin altını çizdi.
Duman, Türkiye ile Irak arasındaki görüşmeler sonucunda 14 Mart’ta yayımlanan Ortak Sonuç Bildirisi’yle terörle mücadele, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaşım olmak üzere 7 alanda kurulması öngörülen ortak daimi komitelerin önemli adımlar atabileceğini söyledi.
“Irak’ın güvenliği ve kalıcı istikrarı son derece önemli”
ORSAM Başkan Danışmanı İbrahim Aydın ise Irak’ın bölge için önemine değinerek “Irak’ın güvenliği ve kalıcı bir istikrarın varlığı, bölgedeki tüm ülkelerin selameti açısından son derece önemlidir.” dedi.
Irak’la ilişkilerde güvenlik boyutunun da önem taşıdığını ve bunun diğer alanlarda da gelişmeyi sağlayacağını vurgulayan Aydın, “Irak’ta PKK’nın varlığının yarattığı tehdidin bizim için bölge ülkeleri için ve Irak için ne anlam ifade ettiğinin çok net algılanması gerekiyor.” diye konuştu.
Burada temel bir yanılsama olduğunu söyleyen Aydın, terör örgütü PKK’nın hedefi ve yarattığı tehdidin Türkiye ile sınırlı olmadığına dikkati çekti.
Aydın, terör örgütü PKK’nın Irak’ı bölme potansiyelinin olduğunu, bunun Suriye örneğinde çok net görüldüğünü belirterek, Iraklı yöneticilerin bu durumu anlaması gerektiğini ifade etti.
İklim değişikliğine de değinildi
SUEN Politika Geliştirme Direktörü Dr. Tuğba Evrim Maden de bölgedeki su sorununa dikkati çekti.
Suriye, Irak ve Türkiye’nin su kaynaklarını verimli ve etkili kullanmak zorunda olduğunu söyleyen Maden, “Yukarı kıyıdaş su kaynak yönetiminden ne kadar sorumluysa, aşağı kıyıdaş ülkeler de su kaynaklarının etkili ve verimli kullanımından o kadar sorumludur.” ifadesini kullandı.
İklim değişikliğinin de ilişkilere etki eden bir unsur olduğunu belirten Maden, bunu hem ortak bir zorluk hem de işbirliği unsuru şeklinde değerlendirdi.
Maden, savaş ve çatışmaların işbirliği sürecini olumsuz yönde etkilediğinin de altını çizdi.
Irak’taki Türkmenlerin durumu da ele alındı
Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Kutluhan Yayçılı da panelde, Irak’taki Türkmenlerin durumuna ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“2003 yılından sonra daha demokratik rejimlerin kurulacağı bir döneme girilmesiyle Türkmenler de Irak Türkmen cephesi olarak hem parlamentoda temsil hem de diğer alanlarda temsil noktasında harekete geçti. Lakin ne kadar (Irak Başbakanı Muhammed Şiya) es-Sudani hükümetiyle Ankara hükümeti arasındaki ilişkiler iyi olsa da Sudani hükümetinin Türkmenlere bakış açısının ne kadar müspet olduğunu bilsek de özellikle bu son kabinede gördüğümüz gibi bir Türkmen’e yer verilmemiş olması bizi üzen şeylerden biridir.”
Türkmenlerin Irak’ta tüm kesimler tarafından “Anadolu’nun bir uzantısı” olarak görüldüğünü söyleyen Yayçılı, “Türkiye’ye karşı harekete geçmek isteyen bütün terör örgütlerinin, Irak’ta Türkmenleri hedef aldığını ve bu terör saldırılarında en fazla zarar gören bölgelerin Türkmen bölgeleri olduğunu” ifade etti.