Takdir edersiniz ki tarih birçok moda akımına ve yaşam biçimine şahitlik etmiştir. Sınıf farkları, sosyoekonomik, psikolojik ve diğer özel sebepler insanların yaşam tarzına yön vermiştir. 1700’lü yıllarda ortaya çıkan ‘Makaroni’ moda akımı da tarihin ilginç moda akımlarından biri haline geldi. Gelin detaylara beraber bakalım…?
Kaynak: https://www.historic-uk.com/CultureUK…
Takdir edersiniz ki tarihin birçok bölümünde farklı yaşam tarzları ve moda akımları baş gösteriyor.
1700’lü yıllarda görülen yeni moda akımı denemelerinin bazıları toplumu derinden etkilemiş ve yer yer de bu topluma yön vermiş.
Tarihsel olaylara da bakarsak bu moda akımları savaş ve türevi olaylarla da yakından ilişkili…
“Makaroni Modası” da bu ilginç moda akımlarından bir tanesi: Bu modaya göre Makaroni kıyafetleri parlak renklere sahip, kadifeden yapılmış, nakışlarla işlenmiş ve dantel ile süslenmişti.
Bu giysilerin içerisinde diz boyu pantolonun yanı sıra vücuda oturan dar ceketler de bulunuyordu. Desenli çoraplar ve büyük elmas ya da macun tokalarla süslenmiş kırmızı ayakkabılar da bu modaya yön verdi desek yanılmayız.
“Makaroni” kelimesi de ilk olarak hepimizin yakından tanıdığı Horace Walpole tarafından ortaya atıldı.
Kitabında Walpole, sıklıkla gerçek anlamda devasa düğmelerden, camlardan, mühürlerden ve saatlerden de bahsediyor.
“Makaroni” tarzını belirleyen bir diğer önemli etken ise saç modeliydi.
3. George’un iktidarda olduğu zaman peruk tozu için yılda 6 bin 500 ton un kullandığı tahmin ediliyor. ‘Makaroni’ tarzına sahip kişiler gerçek anlamda ‘yüksek’ saçları ile ünlüydü.
Peruğun önünde yaklaşık 22 santimetrelik bir yükseklik yaratan “saç sopası” bulunuyordu.
1770’li yıllarda kadınlar da bu peruk ya da saç modelini tercih etmeye başladılar. Horace Walpole bu kadınlara ‘kadın makaroncular’ terimini kullansa da o kadar ilgi çekmedi.
Makaroni moda akımı İngiltere’de de toplumsal sınıfın bir göstergesi haline geldi.
Orta Çağ’daki yasalar, insanların kıyafetleri konusunda bile keskin kurallar koyuyordu. Bu yasalar 17. yüzyılda yürürlülükten kaldırıldı ve 18. yüzyılın sonlarına doğru zenginlerin toplumda yayılmasıyla birlikte orta ve alt sınıflar da modayı takip etme eğilimi gösterdi.
Büyük Britanya Kralı 4. George da bu modanın yakın takipçilerinden bir tanesiydi.
Altın işlemeli ve pembe saten ile kaplı siyah kadifenin yanında pembe topuklu ayakkabılar tercih etti.
O zamanın ünlü ressamlarından biri olan Richard Cosway de 4. George ile birlikte bu modayı yakından takip etti.
Cosway, Galler Prensi’ne sürekli olarak kırmızı topuklu ayakkabılarına iltifatlar etti.
Fakat 1770’li yılların sonlarında İngiltere, Amerikan kolonilerinin kontrolünü elinde tutmak için savaşıyordu.
İngiltere’deki herkesi derinden etkileyen bu mücadele, halkın içerisinde çöküşe dair bir endişe uyandırdı. Makaroni akımının takipçileri, bu sürecin ilk hedef alınan kişileriydi. Makaroni modasına uyan kişilerin son derece lüks yaşadıkları ve kaynakları çarçur ettiğine inanıldı. Bu moda gazetelerde sert bir şekilde hedef alındı ve o zamanın hiciv içerikli baskılarının ana teması haline geldi.
Makaroni modasına ayak uyduran kişiler “İngiliz olmayan” ve “erkeklik dışı” olarak aşağılandı.
Fransızların bu moda üzerindeki etkisi çok büyüktü. Fakat Fransızların kötü ve radikal etkisi kısa ömürlü oldu. 1790’lı yıllara gelindiğinde erkekler on sekizinci yüzyılın önde gelen moda akımı ‘Makaroni’yi terk etmeye başladı. 1795 yılında ise saç tozuna vergi getirildi ve perukların modası da tarihin tozlu raflarına kaldırıldı.
Makaroni moda çılgınlığı, bir sonraki yüzyılın başlangıcında popüler olmaya gebe yepyeni bir modanın başlangıcı olmasına vesile oldu.
Beau Brummell tarafından savunulan bu yeni moda akımı, erkeklerin yeni ‘modern’ ve ‘ağırbaşlı’ giyinişine de yön verdi. İlerleyen yıllarda yazılan şiirlerde ve oyunlarda da Makaroni moda akımı birçok kez tiye alındı.
Ne diyelim… Yorum sizde!
